Açıklamalar
Günümüzün üst düzey kentsel yaşamı, şehrin parklarının ve göllerinin muhteşem bir panoramasını sunan uzun ve ince binalarda dikeydir. Floreasca'daki bu kuleler bu özelliklerin her birini işaretliyor ve kısa sürede bölgede istek uyandıran bir dönüm noktası haline geldi ve Bükreş'e yakın zamana kadar bilinen, doğrudan yerel olmaktan ziyade sinematografinin aracılık ettiği bir yaşam tarzını getirdi. Burada, Central Park'ın yakınında New York'taki lüks bir daire hissini yaşayabilirsiniz. Proje, toplumun refaha geçişinin tamamlandığını ve Batı değerlerinin yerel kültüre aktarılmasının tamamlandığını gösteren bir konut simgesidir. Dairenin 246 metrekarelik inşaat alanı beş oda ve dört banyoya bölünmüş olup buna 19 metrekarelik bir teras eklenmiştir. Tek renkli banyolar ve minimalist yatak odaları, ferah ve sakin yaşam alanını tamamlıyor. Daire, yalnızca ışığı içeriye davet etmekle kalmayıp aynı zamanda her alanı, yüzeyi ve alanı kaplayan beyaz duvarları okşayıp yansıtmasına da olanak tanıyan camlı yüzeylerle doludur. Dışarıdaki şehir, bir tablonun, daha doğrusu yaprakların hışırdadığı ve ördeklerin gölde yüzdüğü bir natürmort galerisi gibi ailenin yaşamının bir parçası haline geliyor. Teras, şehrin gürültüsünden ve hareketliliğinden uzakta, ancak şehrin titreşimleriyle temas halinde olan bu ortamın içine girmeyi sağlıyor.